döşümde patlayıp dudaklarımda dağılan dalgalar
denizin dibine kararlı törenlerle gömdüğüm nice taş
var ise
kaldırıp sürüklüyor gölgem düşmemiş ayaklarına
ayakların dedimse
kurşunu sıyıran hara
akşamın
tırnakları perdeler bir bir kırılıyor camlarda
öpüyor omzumu kızıl ben öpüyorum kızılı kıpkızıl
öpüşmeler
tutup güneşi
yuvarlıyorum buz gibi dizlerine
dizlerin dediimse
kurşunu öpen yara
öldürme beni doğur bak orda sinim taşım
kasıklarından
ağlat yıka düşmeden yürüt kayır
terk ettim fareleri bak batmıyor bu gemi
içimde sular var tuzlu sudan bir balık sular inci
aydınlık
elime bak titriyor yemin süslü elime
gözlerin dedimse
tuza bulanmış kurşun
bir adayım bu suda kıyısı parmaklarım
at kolunu tekrar et vursun gövden soluğun
bük boynunu teslim et serin esrik şu kuma
bir tanesidir kurşun gerisi dalda elma
taşsın bu deniz taşsın
uğultusuz fırtına
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder